top of page

Botter Apartmanı

Botter Apartmanı sevdiğim üç konuyu birlikte ele alıyor. Mimarlık, moda ve aşk.

Jean Botter 2.Abdülhamit tarafından saray terzisi olmak üzere İstanbul’ a davet edilen Hollandalı bir terzi. Sanırım Osmanlı Sarayı’ nın terzisi olma teklifi pek de geri çevrilebilecek bir durum değil. Hem haremin hem de saray erkanının o dönem daha batılı kıyafetler içinde görülmesinin sebebi kendisi. Batılı kıyafetleri Osmanlı tarzına göre yorumladığını da söyleyebiliriz.

O dönem, pantolon-ceket şeklinde giyilen kıyafetlerin ceketi redingot şeklinde. Bu ceket boğaza sıkıca oturduğu için Türk erkekleri tarafından sevilmiyor. Botter, ceketin yakalarını daha oyuk halde dikince, hem beyler rahatlıyor, hem de beyaz gömlek yakalarının göründüğü yeni bir moda ortaya çıkıyor. Bu yeni ceket modelinin adı da kayıtlara İstanbulin olarak geçiyor.

Jean Botter’ in hem moda evi ve atölye olarak kullandığı hem de üst katlarında yaşadığı ev ise dönemin en ünlü mimarı Raimondo D'Aronco tarafından tasarlanıyor. İstanbulun ilk Art Nouveau binalarından biri. Ayrıca İstanbul’ da hem mesken hem iş yeri olarak kullanılan binaların ilki. Binanın mimarı Raimondo da aynı Botter gibi 2. Abdülhamit tarafından saray mimarı olarak işe alınıyor. 16 yıl boyunca dönemin en güzel binalarını tasarlıyor. Huber Köşkü, Haydarpaşa Numune Hastanesi, Yıldız Çini ve Porselen Sarayı bunlardan bazıları.

Sonunda kitaba dönersek, yazar, Botter Apartmanı’nda yaşayan bir ailenin ve de Botter Apartmanı’nın tarihsel süreçte başına gelenleri harmanlıyor. Kurguyla gerçeğin birbirine karıştığı bu bölümde, Raimondo D'Aronco’ nun torunu İstanbul’ a gelip dedesinin yaptığı apartmanı görmek istiyor. Apartmanda yaşayan genç psikoloğa aşık oluyor. Genç psikolog Kaan ise kendi ailesinin geçmişindeki karanlık noktaları çözmenin peşinde, kafası biraz karışık.
Kitapta başrolde apartmanın kendisi var. Raimondo D'Aronco yapısı, İstanbul’ un en havalı binalarından biriyken, yıllar süren savaşlarda önemini kaybetmesine, 6-7 Eylül olaylarında yağmalanmasına, değişen sakinlerine, bir süre kaderine terkedilmesine ve nihayetinde bugün restore edilip bir sergi evi haline getirilmesine kadar, sen ne yaşadın?

Güzel kitap, okuyalım.

İlk Baskı Yılı:

Yazar:

Ayşe Övür

Basım Dili:

Türkçe

Yeni yazılarımızdan haberdar olmak için emailinizi paylaşın!

Takipte kalın!

Diğer kitap incelemelerimiz:

Iza'nın Şarkısı

Dul

Bir Son Duygusu

Ülker Abla

Fahrelnissa Zeid Sözlüğü

Kehribar Gözlü Tavşan

Hamnet

Beyin ve Sessizlik

Seneler

Kasiyer

Teke Şenliği

Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan

bottom of page